Yeni yili kuzenlerle birlikte gecirmek uzere teyzem ve enistemle carsamba gunu Stockholm e geldik. Ilk 2 gunumuz Götgatan, Slussen gibi bolgelerde magaza gezerek ve Åhlens'e (Boyner benzeri bir magaza) girip cikarak gecti. Yilbasiydi, gezmek tozmakti, yemek icmekti derken ne kadar para harcarim kestiremedigimden alisverisi son gune birakmaya karar vermistim ama pek iyi etmedim sanirim. 4 gundur buradayim. Aldigim tek sey is yerindeki cekiliste bana ciktigi icin art directorumuz Ibrahim'e ve 'bana hediye almazsan kuserim' diye beni tehdit eden Serhat'a aldigim hediyeler. Anneme ve kardesime de hediye almak istiyorum. Patronlarimdan biri olan Alp Bey ozel bir votka varsa al dedi. Erencan Bey cikolata istedi...Hediyelik ve aburcubur alisverisi disinda bir seye  zamanim kalmayacak sanirim.

Geldigimizden beri bir tane bile muze gezmedik. Sonra gezeriz dedik. Adamlar yilbasi sebebiyle kapattilar her yeri. Bize de yemek-icmek ve alisveris yapmak kaldi (mecburen).

Ilk geldigimiz aksam valizleri teyzemlerin kaldigi Hilton'a birakip o civarda yani Götgatan'da gezinmeye ciktik. Bir ayakkabicinin vitrinindeki ayakkabiya vurulan teyzem ertesi gun bu ciciyi alma serefine nail oldu. Bana da bunu blogda paylasmak dustu.

Ne de olsa ben ciciye cici derim cici benim olmasa da
Cicimiz budur